• Gizlilik Sözleşmesi
  • Künye
Perşembe, Ocak 28, 2021
  • Giriş Yap
Milas Haber
Reklam
  • Ana Sayfa
  • Künye
  • Kategoriler
    • Kültür & Sanat
    • Röportajlar
    • Spor
  • Köşe Yazıları
  • Röportajlar
No Result
View All Result
  • Ana Sayfa
  • Künye
  • Kategoriler
    • Kültür & Sanat
    • Röportajlar
    • Spor
  • Köşe Yazıları
  • Röportajlar
No Result
View All Result
Atak Gazetesi
No Result
View All Result
Ana Sayfa Köşe Yazıları

BOŞANMA DAVALARINDA EN ÇOK SORULAN SORULAR VE YANLIŞ BİLİNENLER

Av. Duygu Özalp Koca Yazar: Av. Duygu Özalp Koca
9 Ocak 2021
in Köşe Yazıları
0
MERHABA
0
SHARES
0
VIEWS
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Ülkemizde bilindiği üzere boşanma oranları son yıllarda artmakta ve boşanma sebeplerindeki farklılık da her geçen gün değişmektedir. Türkiye İstatistik Kurumu’nun verilerine göre, boşanan çiftlerin sayısı 2018 yılında 143 bin 573 iken 2019 yılında %8,0 artarak 155 bin 47 olmuştur.

Bin nüfus başına düşen boşanma sayısını ifade eden boşanma hızı binde 1,88 olarak gerçekleşmiştir.

Her geçen yıl kontrolsüz bir şekilde artan boşanmalarda çiftlerin kimisi anlaşarak kimisi ise anlaşma sağlayamadıkları için çekişmeli boşanmaktadırlar. Boşanma nedenleri, Türk Medeni Kanunu’nda m.161’de “Zina” m.162’de “Hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış” m.163’te “Suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme” m.164’te “Terk” m.165’te “Akıl Hastalığı” m.166’da “Evlilik birliğinin temelden sarsılması” m.166/3’te “Anlaşmalı boşanma” ve m.166/4’te “Fiili olarak ayrı yaşama” düzenlenmiştir.

Zina sebebinin varlığında, eşlerden biri zina ederse, diğer eş boşanma davası açabilir. Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her halde zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer. Affeden tarafın dava hakkı yoktur.

Hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranışın varlığında, eşlerden her biri diğeri tarafından hayatına kastedilmesi veya kendisine pek kötü davranılması ya da ağır derecede onur kırıcı bir davranışta bulunulması sebebiyle boşanma davası açabilir. Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her halde bu sebebin doğumunun üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer. Affeden tarafın dava hakkı yoktur.

Suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme halinde, eşlerden biri küçük düşürücü bir suç işler veya haysiyetsiz bir hayat sürer ve bu sebeplerden ötürü onunla birlikte yaşaması diğer eşten beklenemezse, bu eş her zaman boşanma davası açabilir. Terk durumunda, eşlerden biri, evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemek maksadıyla diğerini terk ettiği veya haklı bir sebep olmadan ortak konuta dönmediği takdirde ayrılık, en az altı ay sürmüş ve bu durum devam etmekte ve istem üzerine hakim  “veya noter” tarafından yapılan ihtar sonuçsuz kalmış ise; terk edilen eş, boşanma davası açabilir. Diğerini ortak konutu terk etmeye zorlayan veya haklı bir sebep olmaksızın ortak konuta dönmesini engelleyen eş de terk etmiş sayılır. Davaya hakkı olan eşin istemi üzerine hakim “veya noter”, esası incelemeden yapacağı ihtarda terk eden eşe iki ay içinde ortak konuta dönmesi gerektiği ve dönmemesi halinde doğacak sonuçlar hakkında uyarıda bulunur. Bu ihtar gerektiğinde ilan yoluyla yapılır. Ancak, boşanma davası açmak için belirli sürenin dördüncü ayı bitmedikçe ihtar isteminde bulunulamaz ve ihtardan sonra iki ay geçmedikçe dava açılamaz.

Akıl hastalığının varlığında, eşlerden biri akıl hastası olup da bu yüzden ortak hayat diğer eş için çekilmez hale gelirse, hastalığın geçmesine olanak bulunmadığı resmi sağlık kurulu raporuyla tespit edilmek koşuluyla bu eş boşanma davası açabilir.

Evlilik birliğinin temelden sarsılmasında, evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir.

Anlaşmalı boşanma davalarında, evlilik en az bir yıl sürmüş ise, eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi halinde, evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır. Bu halde boşanma kararı verilebilmesi için, hakimin tarafları bizzat dinleyerek iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi ve boşanmanın mali sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek düzenlemeyi uygun bulması şarttır. Hakim, tarafların ve çocukların menfaatlerini göz önünde tutarak bu anlaşmada gerekli gördüğü değişiklikleri yapabilir. Bu değişikliklerin taraflarca da kabulü halinde boşanmaya hükmolunur. Fiili olarak ayrı yaşama durumunda, boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak üç yıl geçmesi halinde, her ne sebeple olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamışsa evlilik birliği temelden sarsılmış sayılır ve eşlerden birinin istemi üzerine boşanmaya karar verilir.

Çiftlerin veya çiftlerden birinin boşanmaya karar verdiklerinde aklına takılan sorulardan ve yanlış bilinenlerden biri “Davayı ben açarsam haksız olurum!” düşüncesidir ki bu tamamen yanlıştır.

Boşanma davasının kim tarafından açıldığının bir önemi yoktur. Zira boşanma davasını kimin açtığı değil kimin iddialarını ispatlayabildiği önemlidir. Boşanma davasının kadının ya da erkeğin açmış olmasının bir önemi yoktur. Bunun yanı sıra bir diğer soru ise “Avukat bulundurma zorunda mıyım yoksa kendim dava açabilir miyim?” davaların çoğu gibi boşanma davalarında da avukat bulundurma zorunluluğu yoktur. Ancak dilekçeler aşaması, süreler, itirazlar, velayet, nafaka ve diğer tüm talepler bakımından hak kaybı yaşamamak adına avukat ile birlikte hareket etmek her zaman fayda sağlayacaktır.

“Velayeti alamazsam çocuğumu hiç göremeyecek miyim?” gibi velayete ilişkin hususta velayetin karşı tarafa verilmesi durumunda velayet kendisinde olmayan tarafın müşterek çocukla görüşme hakkı vardır. Dosya kapsamında çocuk açısından sıkıntılı bir durum mevcut olmadığı sürece çocukla velayet kendisine verilmeyen taraf arasında her zaman kişisel ilişki düzenlenir.

Yukarıda bahsettiklerim, boşanma davalarına ilişkin sık sorulan sorulardan sadece bir kısmı olup diğer sorular ve yanlış bilinenleri diğer yazılarımda sizlerle paylaşacağım.

Sağlıkla kalın.

Önceki Haber

Gençlik ve Spor Bakanı MAKÜ’de

Sonraki Haber

Av. Duygu Özalp Koca

Av. Duygu Özalp Koca

Sonraki Haber

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Popüler
  • Yorumlananlar
  • Son Eklenen

27 Aralık 2020

Kadına Şiddet, Toplumsal Eşitsizlik ve İstanbul Sözleşmesi

19 Aralık 2020
MERHABA

BOŞANMA DAVALARINDA EN ÇOK SORULAN SORULAR VE YANLIŞ BİLİNENLER

9 Ocak 2021
İYİ Parti’ye (İP) diyen AKP’li başkana sert tepki

İYİ Parti’ye (İP) diyen AKP’li başkana sert tepki

9 Ocak 2021
EXPO Alanını için yeni projeler hazırlanacak

EXPO Alanını için yeni projeler hazırlanacak

0

0

Kadına Şiddet, Toplumsal Eşitsizlik ve İstanbul Sözleşmesi

0

NE  OLACAK ASGARİ ÜCRET?

0
EXPO Alanını için yeni projeler hazırlanacak

EXPO Alanını için yeni projeler hazırlanacak

27 Ocak 2021
YSK, seçime girme yeterliliğine sahip 17 partiyi açıkladı

YSK, seçime girme yeterliliğine sahip 17 partiyi açıkladı

27 Ocak 2021
Küçük Mustafa’nın doğa sevgisi emin ellerde

Küçük Mustafa’nın doğa sevgisi emin ellerde

27 Ocak 2021

Tükendik mi?

27 Ocak 2021
Atak Gazetesi

© 2020 Atak Gazetesi - Tüm hakları saklıdır. Powered by Fikir Tasarım.

Hızlı Erişim

  • Ana Sayfa
  • Künye
  • Kategoriler
  • Köşe Yazıları
  • Röportajlar

Sosyal Medya

No Result
View All Result
  • Ana Sayfa
  • Künye
  • Kategoriler
    • Kültür & Sanat
    • Röportajlar
    • Spor
  • Köşe Yazıları
  • Röportajlar

© 2020 Atak Gazetesi - Tüm hakları saklıdır. Powered by Fikir Tasarım.

Hoşgeldin!

Hesabına giriş yapabilirsin.

Şifrenizi mi unuttunuz?

Create New Account!

Fill the forms below to register

All fields are required. Giriş Yap

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Giriş Yap